Ne pouvant régler les événements, je me règle moi-même (Montaigne) (Olayları kontrol edemesem de, kendimi kontrol edebilirim / çeki düzen verebilirim)
The first principle is that you must not fool yourself and you are the easiest person to fool (Richard Feynman) ( Kendini kandırmamalısın ama en kolay kanacak kişi de sensin)
Kayaları aşındıran, dalgaların gücü değil, devamlılığıdır
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez (Montaigne)
Ömür dediğin üç gündür. Dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür. (Can Yücel)
The Harder you work, the Luckier you get (Ne kadar çok çalışırsan o kadar şanslı olursun).
Work for the best, prepare for the worst (En iyisine ulaşmak için çalış, en kötüsüne hazırlan).
Güneşin sana ulaşmasını istiyorsan gölgeden çık (Konfüçyüs).
May your choices reflect your hopes not your fears (Nelson Mandela)
Twenty years from now you will be more disappointed by the things that you didn’t do than by the ones you did do (Mark Twain)
You can never cross the ocean unless you have the courage to lose sight of the shore (Kristof Kolomb)
Hayatımızı biçimlendirmemize en çok etki yapacak olan, karşımıza çıkan muhalefet ve zorluklarla başa çıkma biçimimizdir. (Anthony Robbins “İçindeki devi uyandır” kitabından alıntı)
Latince kelime ve cümleleri çok seviyorum, Saint Joseph’de bazılarını öğrenip kullanırdık, o nedenle onları buraya ayrıca yazmak istedim:
Memento mori: Fani olduğunu unutma
Carpe diem: Günü yakala
Dum spiro spero: Nefes aldığım müddetçe ümit edeceğim
Semper fidelis : Her zaman sadık
In vino veritas: Şarapta gerçek vardır (sarhoş olursan sırlarını anlatırsın)
Acta, non verba: Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz diye çevirmek istedim 🙂
Mea culpa : benim hatam
Sui generis: Kendine has, unique
Sine qua non: onsuz olmaz, kesin şart
Aqua vitae: hayat suyu